3. Yetenek Yönetimi Konferansı’nda nitelikli insan gücü masaya yatırıldı

Türkiye’de 450’yi aşkın üyesi ile Türk otomotiv tedarik sanayinin tek temsilcisi olan Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği (TAYSAD), bu yıl üçüncüsünü düzenlediği Yetenek Yönetimi Konferansı’nda yeni teknolojilerin hızla gündelik hayata girmesiyle nitelikli insan gücünün yeniden tanımlanması konusunu masaya yatırdı. Alanında uzman insan kaynakları yöneticisi ve sektör profesyonellerinin sunumlarıyla renk kattığı  konferansta açılış konuşmasını yapan TAYSAD Başkan Yardımcısı Perihan İnci, “Yeni teknolojilere dayalı sanayi üretiminde nitelikli insan gücünün önemi giderek artıyor. Bununla birlikte, yeni ve yıkıcı teknolojilerin hızla gündelik hayatımıza girmesiyle de nitelikli insan gücü tanımını aynı paralelde sürekli olarak güncellememiz gerekiyor” dedi.

 

Seri üretimin teknoloji sayesinde kolaylaşmasıyla her alanda nitelikli insan iş gücüne daha fazla ihtiyaç duyulacağını belirten İnci, “Fabrikalarda yaygınlaşan dijital transformasyon çalışmaları sonucunda, yaratıcılık gerektiren işler ile yazılım ve programlama alanlarında nitelikli insan gücüne daha fazla ihtiyaç duyulacağı öngörülüyor” ifadelerini kullandı.

 

Teknik bilgi ihtiyacı artıyor!

 

“Yeni Sanayi Devrimi” ile birlikte işçiden mühendise kadar çalışanların arasındaki ayrımların daha akışkan haline geldiğini ve yetenek yönetimi ile kesintisiz mesleki eğitimin bu noktada önem kazandığını vurgulayan Perihan İnci, “İşverenler tarafından çalışanların; bilişim teknolojileri, veri yapıları, veri işleme, sayısal medya ve tasarım gibi konularda teknik bilgi ve beceriye sahip olması istenecektir. Dolayısıyla takım içinde çalışabilme, uzmanlık bilgisi, problem çözme yeteneği ve doğaçlama yapabilme yetilerinin yanında; disiplinler arası ve üstü işbirliği, soyut ile malzeme arasında bağ kurabilme, veri güvenliği riski hakkında bilgiye sahip olunması, sistemli düşünme yetisi, belirsizlik koşullarında güvenli hareket edebilme ve yeniliğin sağladığı bilgiye yaratıcı bir gözle bakabilme yetilerine gereksinim duyulacaktır” dedi.

 

Kesintisiz meslek içi eğitimin önemi

 

Yaşanacak değişimlerin, şirketlerdeki mevcut ve potansiyel çalışanlar tarafından adaptasyonu ve içselleştirilmesi sürecinin ancak eğitim ile mümkün olacağını belirten Perihan İnci, “Dolayısıyla ileri mesleki eğitim kavramı giderek önem kazanacaktır. İşverenlerin, farklı düşünen, istenilen bilgi ve beceriye kolayca ulaşabilen, düşünceler arası bağ kurarak sonuçları analiz edebilen ve yeni ufuklar görüp oraya yol alabilen kişileri ortaya çıkararak bu kişileri ellerinde tutmaları önem arz ediyor. Bu da ancak, ‘yetenek yönetimi’ kavramının yeniden ele alınarak ‘kesintisiz meslek içi eğitim’ ile entegre edilmesi ile mümkün gözüküyor. Yine sivil toplum kuruluşlarının insan-makine ara yüzleri veya insan-robot işbirliği gibi konularda standartların belirlenmesi için çalışmalar gerçekleştirmesi oldukça önem teşkil ediyor” dedi.

Yeteneği elde tutmak veya keşfetmek…

Doğru İK politikalarının nasıl geliştirileceği üzerine bir sunum gerçekleştiren UNİDA Kurucu Ortağı Saide Kuzeyli ise “Araştırmalar az sayıda yeteneğin müthiş fark yaratabildiğine ve ortaya koyulan başarıya, sayılarına göre orantısız katkıları olabildiğine işaret ediyor. Oldukça küçük bir grup çalışan, bir şirketin başarısının ana itici gücüne dönüşebiliyor. Bununla birlikte çoğu işveren yetenekleri belirlemede yeterince hazırlıklı değil, hatta başarısız” açıklamalarında bulundu.

Konferansın diğer konuşmacıları arasında yer alan Mercedes-Benz Türk İK Bölüm Müdürü Betül Çorbacıoğlu, Saygın Danışmanlık Kurucusu Oğuz Saygın, Kaynağım İnsan Kurucusu İpek Aral, Baltaş Grubu Kurucusu Prof. Dr. Acar Baltaş, Toyota İnsan Kaynakları ve Tesis Yönetimi Grup Müdürü Seda Koytak, Magneti Marelli Mako İK Direktörü Hakan Varcan  yetenek yönetiminde İK’nın rolünü ve gereksinimlerini uygulamalı örneklerle anlatırken, Standard Profil Kurumsal İletişim Müdürü Gülbin Gayretlier Dülger de Zihinsel Engelli Korumalı İşyeri (ZEKİ) Projesini katılımcılarla paylaştı.

 

Bu konularıda İnceleyebilirsin