“Endüstri 4.0 için daha da hızlanmamız gerekiyor”

TAYSAD Başkanı Alper Kanca

Son dönemlerde özellikle üretim yapan sektörlerde gündemi meşgul eden en önemli konulardan biri Endüstri 4.0. Dijital dönüşüm, geleceğin üretim teknolojisi, hız-verimlilik-kazanç-optimizasyon gibi kavramlarla yan yana anılan Endüstri 4.0 hakkında genel görüşlerinizi alabilir miyiz?

Endüstri 4.0 alanında kavram konusunda bazı sıkıntılar bulunuyor. Amerika ekolü sayısal ya da dijital dönüşüm olarak adlandırıyor. Alman ve Avrupa ekolü ise endüstri 4.0 adını veriyor. Dünyanın iki farklı coğrafyasında farklı şekillerde ifade ediliyor. Endüstri 4.0’ın bir evrim, devrim olduğunu söyleyenler var. Tüm bunlar her büyük dönüşümde gündeme gelir ve uzun süre tartışılır. Dönüşümler yavaş olur. Bahsedilen şey hem maddi, hem de etkileyeceği insan sayısı anlamında çok yavaş olacak bir dönüşüm gerektiriyor. Türkiye de birçok ülke de olduğu gibi önce kamuoyunda, bu işi anlayanların zihninde bu işleri çözmeye çalışıyor. Hiçbir şey için geç kalmış değiliz. Avrupa’da da hemen hemen aynı şeyler konuşuluyor. Biz daha genç bir nüfus ve değişime açık bir toplum olduğumuz için Avrupa’nın bazı ülkelerinden daha erken bile konuşuyoruz. Bazı ülkeler bunu gündeme bile almadılar henüz. Bizim bunu konuşmamız gerekiyor, tartışıyoruz. Devlet bir yerinden tutmaya çalışıyor. Sanayi Bakanlığı çalışıyor. Yaptıklarımızın nerede ve nasıl olduğuna bakmamız gerekiyor.

Sektörlerin teknolojiye bakış açısı ve kullanımını baştan aşağı değiştirecek olan Endüstri 4.0’ın küresel alanda otomotiv sektörüne etkileri neler olacak?

Otomotiv sektörü dünyada birçok teknolojik gelişimi ve yeniliği bulan, keşfeden ve uygulamaya sokan bir sektör. Her insanı da etkiliyor ve dokunuyor. Teknolojik gelişim, otomotiv sektörünü çok etkileyecek bir noktada şu anda. Araçların tipleri, şekilleri değişiyor. Teknolojileri değişiyor. Ürünün kendisi baştan aşağı değişiyor. Öte yandan üretim biçimi konusunda da değişiklikler var. Bunlar çok ciddi süreçler. Otomotiv sektörü yüksek adetli üretimlere odaklı ve üretim maliyetlerini çok önemseyen bir sektör. Bu yüzden otomasyona da önem vermiş bir sektör. Hatasızlık çok önemli. Bu açıdan bakıldığında otomotiv sektörü endüstri 4.0’a zihinsel olarak çok yakın bir yerde duruyor. Uygulamaları için bir şey söylemek için erken. Endüstri 4.0’da son kullanıcıya yönelik ürünler olacağından bunu en çabuk kullanacak sektörlerden bir tanesi otomotiv.

Türkiye özelinde değerlendirdiğinizde ne gibi değişimler bekliyorsunuz?

Dijital dönüşüm dediğimiz şey sadece üretime yönelik bir şey değil. Bunun etkisini her yerde göreceğiz. Reklamlar, ürünler, tüm süreçler dijital olacak. Araç almak için bayiye gitmek gerekmeyebilir. Bunlar dijital dönüşümün içerisinde farklılaşacak. Araçlar elektrikli olduğu zaman bu kadar büyük fabrikalar olmayacak. Daha küçülecek, üretim süreçleri farklılaşacak. Şu günden buraya gidecek demek oldukça zor. Çünkü birçok şey karşılıklı çalışıyor. Örneğin mevcut araç üreticileri kendi araçlarını o kadar iyileştirmeye çalışıyorlar ki elektrikli araç üretenleri sektöre sokmamaya çalışıyorlar. Sektörün kendi içinde rekabeti de çok yüksek. Türkiye’nin şansı aslında genç bir nüfusu olması. Ancak bu nüfusun eğitimi konusunda bir sıkıntısı var. Endüstri 4.0 ve dijital dönüşüm daha odaklı eğitimli personellere ihtiyaç duyuyor. Türkiye’nin sektörel eğitim konusunda yapması gerekenler var.

Türk otomotiv sektörü mali yapısı, işgücü, üretim biçimleri, teknolojisi, satış ve pazarlama ağları ve marka değeriyle bu değişime hazır mı?

Biz değiliz ancak Avrupalılar da hazır değil aslında. Onlar da değişimleri yapıyorlar. Örneğin sürücüsüz araçlar için hukuki altyapı halen oturmuş değil. Bir aracın sürücüsü olmaması halen suç. Bunların değişmesi gerekiyor. Avrupalılar bu konularda çalışmalar yapıyorlar. Biz her zaman Avrupa Birliği’ni kendimize bir çıpa olarak kullanıyoruz. Bizi hep yukarı çekiyorlar. Bu yüzden burada da onlardan faydalanabiliriz. Kendi kendimize keşfetmemize gerek yok. Bizim bu çalışmalara katılmamız gerekiyor. Bu mevzuatların içerisinde bulunmamız gerekiyor. Henüz bu konuda çok hızlı değiliz. Daha da hızlanmamız lazım.

Otomotiv sektörü içerisinde faaliyet gösteren şirketler bu geçişler sırasında neler yapmalılar?

Şartlar insanları her zaman yaratıcı kılar. Otomotiv sektörünün rekabetçiliği, küresel anlamda maliyet baskısı, hız, hatasızlık anlayışı bizi zaten endüstri 4.0’a yakın bir noktaya getirdi. Şimdi bir adım daha atıp kendi süreçlerimizi, çalışmalarımızı gözden geçirmemiz gerekiyor. Buralarda endüstri 4.0’ın çözümlerine uygun çalışmalar yapmalıyız. Daha iyi olacağız ve olmak zorundayız. Biz de bunun bir parçasıyız ve değişim isteğinde bulunmak ve gayret etmek önemli.

Bu konularıda İnceleyebilirsin