Slimstock, akıllı sistemi ile stok yönetiminde zaman, hız ve tasarruf kazandırıyor

Slimstock’un kuruluşundan ve genel olarak yapılanmasından bahseder misiniz?
Slimstock, Hollanda kökenli olan ve stok optimizasyonu yapan bir kuruluş. 1993 yılında kuruldu. 24 farklı ülkede ofisleri olan ve 40’tan fazla ülkeye satış yapan küresel bir
şirket. Yedek parça toptancılığı ile çalışmalarına başlayan Slimstock, günümüzde stok optimizasyonu ve öngörü yapan bir yazılım şirketi olarak yoluna devam ediyor.
Ekip olarak ulusal ve uluslararası çaptaki firmalarımıza; satın alma, tedarikçileriyle hangi mallar üzerinde anlaşma yapabileceğini belirleme ve stok analizlerini gerçekleştirme
gibi birçok alanda desteklerde bulunuyoruz. Standart bir yazılım olmakla birlikte aslında bir nevi ön talep planlama ve optimizasyon yapıyor. Burada bizim yazılımımız şirketlere dengeli stok tutumu olanağı verdiği için bir tasarruf sağlıyor. Fazla stoğa maruz kalmanızı ya da
stoksuz kalmanızı engelliyor. Kredi ve faizlerin bu denli yüksek olduğu zamanlarda stok  fazlalığı, çok daha fazla maliyetiniz olduğu anlamına gelir. Doğru stoğu, doğru zamanda
ve doğru miktarda tutmanızı sağlıyoruz. Firmaların ekonomik krizlerde satışlarının büyük oranda etkilenmemesi adına büyük bir çaba gösteriyoruz. CarrefourSA, E- Bebek,
Avrora, Hafele, Hakmar, Ada Group, Motor Aşin, Watsons, Dönmez Motorlu Araçlar Sanayi ve Ticaret gibi farklı sektörlerden müşterilere hizmet veriyoruz.

Yazılımlarınız sektöre ya da ürüne göre çeşitlilik göstermiyor mu? 

Standart bir yazılımın üzerine sektör bazlı modüller uyguluyoruz. Perakendenin büyük  isimlerine yönelik çalıştığımız gibi; tekstil, gıda, ilaç, ham madde gibi birbirinden bağımsız sektörlere de  hizmet veriyoruz. Burada sektör ve ürün bağımsız bir etmen olmasına
karşın sistem daha farklı işliyor.  Stok üretimine parametrik veriler değişiklik sağlar. Örneğin lokasyon  modülü perakende sektöründe, BOM modülü üretim tarafında ve sipariş tamamlama modülü de toptancılar tarafında tercih ediliyor. İşin gereğine göre farklı modüller tercih edilebiliyor.

Sektörel bazda herhangi bir hedefiniz var mı?
Türkiye’deki başlangıcımız toptancılar ve otomotiv sektörü olduğu için bu yolda küresel açıdan da çok fazla müşterimiz oldu. Perakendenin ise çok daha fazla ihtiyacı olduğunu düşünüyoruz.Orada daha fazla talep olduğunu görüyoruz. Otomotiv sektörünün de bu tarz bir yazılıma fazlasıyla ihtiyacı var. Ulaşmak istediğimiz sektörler arasında da otomotiv, yedek parça ve yan sanayi diyebiliriz. Son 10 yıldır ise yeni bir sektör olarak e-ticaret şirketleri yoğun ilgi gösteriyorlar. Orada da yüksek iş hacmi olduğu için talep artıyor. Müşterilere doğru noktalarda hizmet sunmak ve doğru optimizasyon araçlarını vermek oldukça zor ve önemli bir iştir. Hemen hemen her sektörde bir tecrübe ve gelişim sahibiyiz. Günümüzde Amerika’dan sabah verilen siparişlerin akşam
teslim alındığı bir dönemdeyiz. Stok yönetiminin önemi de burada kendini gösteriyor.

Ulusal çapta çalıştığınız firmaların yurt dışına da iş yapması halinde aynı sistemi o tarafa yönelik de kullanabiliyor musunuz?
Küresel çalışan ve hizmet verdiğimiz şirketler var. Bunlardan biri Almanya merkezli bir firma. İlk  kurulumu Türkiye’de yaptıktan sonra 33 ülkede Slimstock’un kurulumunu tamamladılar. Bunun  gibi daha çok örneğimiz olsa da ana mesajımız şu; “Biz tek bir lokal alan üzerinden her bir yerin yönetimini sağlayabiliyoruz.” Tabi ülkeler bazında operasyonel farklılıklar  olduğu için; lokal, ekonomik, sosyal farklılıklardan ötürü değişiklik sağlanabiliyor. Potansiyel müşterimiz isterse de binlerce lokasyonun yönetimi sağlanabilir fakat bunun için
de altyapı gibi faktörlerin çok sağlam olması gerekiyor.

Stok yönetimini kullanan ve kullanmayan firmalar arasında ne  gibi farklılıklar bulunuyor?
Stok tutma, matematiksel bir iş. Stoklar konusunda tahmin yürütebilmek için modeller ve
algoritmalar bulunuyor. Çoğu firma  SAP ya da excel üzerinde kendi analizini yaparak, işi bilgisizce ya  da var olan az bilgiyle yönetmeye çalışıyorlar. Google’a algoritma yazıldığında karşınıza 20-25 tane farklı algoritma çıkar. Örneğin İngiltere merkezli Ar-Ge firmamızda
bu saydıklarımızın her birini tek bir yerde toplayacak algoritmaları üretiyoruz. İnsani varsayımlar yerine  sistemin kendi otomatik ayarladığı ve sonuç çıkardığı bir sistem bulunuyor.  Sisteme mühendislerimiz tarafından parametreler giriliyor, sistem kendi
algılayıp doğru modeli seçiyor ve ardından sonuçları bize sunuyor. Kimi zaman da modellemeler arası  değişiklik yapabiliyor. Sürekli sattığınız ürünün hesaplaması
farklıdır arada bir sattığınız ürünün  hesaplaması farklıdır. Sistem de bu farklılıkları algılayıp kendi değişiklik  sağlayabiliyor. Arka tarafta dinamik, akıllı ve öğrenen bir sistem var.
Kişiye bağlı aksamaların tamamen sorun olmaktan çıkıp sistemsel bir koordinasyon söz konusu. Son derece  kullanıcı dostu ve basit ara yüzleri var. Bu sistem, şirket işleyişinde
sürdürülebilirliği beraberinde  getiriyor. Bu akıllı sistem, günün sonunda zaman, hız ve tasarruf  kazandırıyor. Normal şartlarda firmalar ürünlerinin %70’inden fazlası tükendiğinde stok yenilemeye  giderken, bu dinamik sistemsel yapı sayesinde minimum ve optimum stok
yapısını sistem size çoktan belirlemiş oluyor. Firmanın stoksuz kalma riskini %50 azaltıyor. Firmalar da stoksuz kalmayı azalttıkça cirolarının artış yakaladığını gözlemleyebiliyorlar. %1 ile %5 arasında daha fazla ciroya sahip oluyorlar. Dolayısıyla satın alma ve tedarik departmanları da bizleri çok seviyor. Çünkü oldukça kompleks ve zor bir iş yükünü sistemimiz ve modüllerimiz sayesinde kolaylıkla halledebiliyoruz. Firmaların daha
profesyonel çalışmasına da destek sağlıyoruz. Firmalar; Ar-Ge, Yazılım, Pazarlama,
Üretim gibi departmanlarında oldukça farklı yazılımlar da kullanabiliyor.

Bu tarz yazılımlarla koordinasyonunuz nasıl oluyor?
Genelde bizim sistemimiz mevcut yazılımlar üzerine geliştirilebiliyor. Şirketlerin genel olarak kullandığı birçok yazılım bulunuyor. Buraya eklenen bir yazılımımız var. Kurulumu var olanlar üzerine sağlayıp sadece parametrik olarak değişiklikler gerçekleştirebiliyoruz.
Bu gibi çalışmalar ve çıktılar da zaten diğer departmanların haftalık ya da aylık olarak kullanabileceği verilere kolaylıkla ulaşmasını sağlıyor.

Satış sonrası hizmetlerinizden bahsedebilir misiniz?
Çalışma prensibimiz içerisinde kabul ettiğimiz birçok anlayış söz konusu. Örneğin firmamız ürünümüzü satın alıp beğenmediği taktirde 1 yıl içerisinde ürünü iade edebiliyor. Birçok yazılım şirketi bunu yapmıyor. Bizler ürünümüze güveniyoruz. Normalde ürün teslimimiz
ortalama olarak 3 ay olsa da bizler sonrasında da destek sunabiliyoruz. Ondan sonra da devam eden bir danışmanlık hizmeti anlayışına da sahibiz. Slimstock, normal yazılım şirketlerinden farklı olarak müşterisine her açıdan bilgiyi bolca sunuyor. Kurulumdan sonra bütün bilgiyi müşteriye veriyoruz. 1993’ten beri müşteri sadakat oranımız %96.

2019 yılı için yenilikler ve hedefler nelerdir?
Para çok önemlidir. Krizde de önemli olan bu para stokta kendini belli eder. Kişi ya da firmalar ellerindeki bütçeyi doğru değerlendirebilmelidirler. Hacmi oldukça büyük olan firmalar yabancı para birimi üzerinden çalışmalar yürüttüklerinden stok çok daha fazla önem kazanır. 2019’da yeni bir modül daha çıkıyor. Sipariş işbirliğine dayalı bu modülde;
firmanın verilerini onlara proaktif bir süreç kazandıracak nitelikte sunmayı gerektiriyor. Firmaya birebir  akıl vermek yerine verilerinin onlara sunduğu tabloyu yapıcı yorumlamalar
katarak geliştirmeyi planlıyoruz. Sistemdeki veriler ve sıralamalar  sayesinde dayatma yerine öneri usülü bir işletim gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. Türkiye’de bunun için büyük bir pazar var. Şirketlerin bu ürüne çok daha fazla ihtiyaçları var. Kredi çekmeden, az parayla daha fazla ürünün stoğunu sınırlandırmak çok daha verimli olacaktır. Web platformumuza geçiş de çok farklı bir dünyanın artık tamamen kapılarını aralamamızı sağlayacak.