Bosch, 2017’ye satışlarını arttırarak başladı

Bu yıl düşük ekonomik genel görünüme ve jeopolitik belirsizliğe rağmen Bosch, yüzde üç ila beş arasında bir satış büyümesi elde etmeyi hedefliyor. Ve şirketin geleceğini korumaya yönelik yoğun ön yatırımlarına rağmen bu artış elde ediliyor. Bosch’un Renningen’deki araştırma kampüsünde gerçekleştirilen yıllık basın toplantısında konuşan Bosch Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Volkmar Denner, “Bugünkü ticari başarı, yarının dünyasını şekillendirmede bize imkanlar sağlıyor. Mevcut işimizi ileriye taşımak, yeni iş alanları açmak ve teknolojik açıdan lider bir pozisyona sahip olmak – işte dönüşüm süreci stratejimiz budur.” dedi. Bu dönüşümün odak noktaları, mobilite alanında ve IoT bağlanabilirliğindeki değişikliklerdir. Denner, “Bir inovasyon lideri olarak dönüşümü şekillendiriyor ve öncülük ediyoruz.” dedi.

Ar-Ge’ye 7 milyar Euro yatırım

Bosch Group, 2016 yılında satışlarını 73,1 milyar Euro’ya çıkardı. Satışlardaki artış yüzde 3,6 veya kur etkilerinin ayarlanmasının ardından yüzde 5,5 oldu. Bosch, geçtiğimiz yıl araştırma ve geliştirme harcamasını yüzde 10’un biraz altında arttırarak 7 milyar Euro’ya çıkarttı.

Çalışan sayısı: IT ve yazılım uzmanları aranıyor

Bosch Group, 31 Aralık 2016 tarihi itibarıyla dünya genelinde yaklaşık 390.000 çalışana sahiptir. Çalışan sayısı geçtiğimiz yıl 14.500 kişi arttı. Bölgesel olarak iş gücü yapısı büyük ölçüde aynı kaldı. Almanya’da çalışan sayısı 2.000 kişilik artışla 134.000’e yükseldi. Geriye kalan çalışan sayısındaki artışın büyük bir kısmı Asya ve Kuzey Amerika’da oldu. Şirket, özellikle yazılım ve IT uzmanlığında olmak üzere hala uzman ve yönetici kadro konusunda önemli bir gereksinime sahip. Şu anda bile Bosch, 4.000’i nesnelerin interneti alanında olmak üzere 20.000 yazılım mühendisi çalıştırıyor.

Yeni mobilite konseptleri: sıfır emisyon, sıfır stres, sıfır kaza

Mobilite sektörü önemli bir değişimin eşiğinde. Denner, “Bosch, emisyonsuz, stressiz ve kazasız yeni bir tür mobiliteyi mümkün kılacak. Mobilite artık sadece otomobillerin daha iyi üretilmesiyle ilgili değil. Mobiliteyi dönüştürmemiz gerekiyor.” dedi. Denner, 2050 yılı itibarıyla global nüfusun yüzde 70’inin yaşayacağı şehirlerdeki hava kalitesinin iyileştirilmesinin endüstri, siyaset ve toplumun birlikte ele alması gereken bir konu olduğunu söyledi. Dizel araçlara yönelik sürüş yasaklarıyla ilgili güncel tartışmaya da değinen Bosch CEO’su, daha iyi hava kalitesine yönelik hedeflerin ve politikaların teknolojiden bağımsız olması gerektiğini vurguladı. Denner, “Siyaset nedeniyle mühendislerimizin yaratıcılığı belirli bir teknolojiyle sınırlandırılmamalıdır.” dedi. Bosch CEO’su, içten yanmalı motorlarda yapılacak olan iyileştirmelerin çok büyük bir potansiyele sahip olduğuna inanıyor. 2017 yılının sonbaharında yürürlüğe girecek olan RDE (gerçek sürüş emisyonları) ölçüm prosedürü, araçların azot oksit emisyonlarını daha fazla azaltmaya yardımcı olacak. Bosch halihazırda yaklaşık 300 geliştirme projesi üzerinde çalışmalar yürütüyor. Benzinli araçlar için şirket, partikül filtrelerinin yaygın kullanımını uzun zamandır destekliyor. Ayrıca, ulaşıma bağlanabilirliğin uygulanması da hava kalitesini iyileştirmeye yardımcı olabilir. Bosch, Stuttgart bölgesinde farklı ulaşım araçlarına yönelik bir asistan geliştirdi. Ve 2018 yılından itibaren, Bosch tarafından geliştirilen topluluk tabanlı park etme servisi de üretilen araçlarda yer alacak.

Bu konularıda İnceleyebilirsin