2020 yılı ve sonrasında otomotiv sektöründe yeni teknolojilere yatırımlar hızlanacak

 

Sektörünüz ve Türkiye özelinde değerlendirdiğinizde 2019 yılı şirketiniz açısından nasıl geçti?

AVL Araştırma ve Mühendislik Türkiye olarak 2019 yılı bizim açımızdan pek çok yönden başarılı bir yıl oldu. Planladığımız hedeflerin önemli bir kısmına ulaştığımızı ve 2018 yılına göre şirket olarak büyüdüğümüzü söylemek isterim. Yılın başında hedeflediğimiz gibi kuruluşumuzdan bu yana olan toplam 35 milyon Euro’luk bir ihracat cirosuna ulaştık. Sadece mühendislik çalışmalarıyla 35 milyon Euro gibi bir ihracat seviyesine ulaşmak bu alanda bizim için ciddi bir başarı.

Bu yıl içerisinde şirketiniz bünyesinde yaptığınız yatırımlar, yeni ürünler, lansmanlar vb. gelişmeler nelerdir?

Geride bıraktığımız 2019 yılı Ar-Ge ve insan kaynağına yatırımlar gerçekleştirdiğimiz, platooning teknolojisi, otonom araç sistemleri, seri üretim seviyesinde otomatik şanzıman kontrol yazılımları geliştirme gibi başarılı projelerle Türkiye’de ilklere imza attığımız bir yıl oldu. Somut örneklerle kısaca özetlemek gerekirse, AVL Türkiye olarak seri üretime hazır otomatik şanzıman kontrol algoritmalarının geliştirilmesini tamamladık. Bu algoritmalar, otomatik şanzımanlar için ülkemizde bugüne kadar geliştirilmiş en ileri seviye algoritmalardır. Bu algoritmaları içeren yeni nesil SUV sınıfı bir aracı 2019 yılının başlarında sahaya indirerek testlerini başarıyla tamamladık. Bunun yanı sıra, mühendislik çalışmalarını gerçekleştirdiğimiz L2 seviyesindeki ilk otonom aracımızı da testlere hazır hale getirdik. Gelişmiş özelliklere, kullanıcı müdahalesine ihtiyaç duymadan birçok işlevi yerine getirebilen, akıllı algoritmalara sahip otonom aracımızın ilk testleri devam etmektedir.

Son olarak, iddialı olduğumuz projelerden biri de Ford Otosan ile ortak Ar-Ge iş birliği çerçevesinde gerçekleştirdiğimiz, kamyonların otonomlaşmasını sağlayan platooning teknolojisi oldu. Dünyada otomotiv dünyasının dev isimlerinin üretmeye çalıştığı bu teknolojiyi geliştirerek ilk testini Ford Trucks kamyonlarında gerçekleştirdik ve Ford Otosan ile ülkemize yeni bir teknoloji kazandırdık. Bu açıdan baktığımızda çok ciddi projelerin önemli bir kısmını hayata geçirdiğimiz bir yılı geride bıraktığımızı söyleyebilirim.

Genel olarak 2020 yılından beklentiniz nasıl? Bu yıl için hedefleriniz ve genel stratejileriniz neler olacak?

AVL Araştırma ve Mühendislik Türkiye olarak, otomotiv sektörünün bundan sonrasını şekillendirecek olan teknolojilerin geliştirildiği projelerin içinde olmaya devam etmek adına gerekli yatırım planlarımızı önümüzdeki yıl artırarak sürdüreceğiz. Bu yatırımların içinde en önde ve yüksek öncelikli olarak yer alanı, bu teknolojik alanlarda çalışacak olan insan kaynağıyla alakalı konularda yapacağımız yatırımlardır. Ayrıca, bu teknolojilerin geliştirilmesinde bazı aşamalarda özel altyapıya ve ekipmana ihtiyaç duyulacaktır ki bu da yatırım planlarımızda ele aldığımız bir konudur. Bu sayede, bugüne kadar olduğu gibi, önümüzdeki yıllarda da Türkiye’de pek çok ilki başaran kendi alanının en büyük şirketi olmayı ve ülkemizin katma değeri yüksek ihracatının artmasına katkı vermeyi sürdüreceğiz. Ar-Ge ve insan kaynağı yatırımlarımız 2020’de de ilk sırada olmaya devam edecek. Şu an mevcut olan mühendislik kadromuzdaki sayıyı gelecek yıl 300’e çıkarmayı hedefliyoruz. Son birkaç yılda artış gösteren küresel Ar-Ge projelerimizin de sayısını artıracağız. Bunun yanı sıra kuruluşumuzdan bugüne kadarki 11 yıllık bir süreyi kapsayan toplam ihracat ciromuzu da 50 milyon Euro’ya taşımayı planlıyoruz.

Sektörel olarak baktığınızda 2020’de bizi nasıl gelişmeler bekliyor?

Hibrit/elektrikli araçlar ve otonom araçlara doğru giden yolda otomotiv dünyasının çok büyük bir dönüşümün içinden geçmeye başlamış olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Bu durumun hız kesmeden devam ettiğini gördük 2019’da. Gerek büyük araç üreticilerinin gerek pazarın yeni oyuncularının bu alanlara mümkün olduğunca fazla yatırım yapma niyetlerinde azalma olmadığını görüyoruz. Hatta önümüzdeki yıllarda bu alanların ihtiyaç duyacağı kaynakları bir şekilde yaratabilmek veya ellerindeki kaynakları bu alanlara kanalize edebilmek için üretici firmaların radikal yöntemlere de başvurma planlarının olduğunu görüyoruz.

Özellikle 2020 yılı ve sonrasında otomotiv sektöründe yeni teknolojilere yapılan yatırımların iyice hızlanacağını ve yoğunlaşacağını öngörüyoruz. Tam elektrikli araçlara giden yolda, son 10 yılda fiyatları belki de beklenenden hızlı düşen ve düşmeye devam etmesi beklenen bataryalara ek olarak otomotiv sektörünün yakıt hücrelerine de daha fazla odaklanacağını söyleyebiliriz. İlerleyen yıllarda özellikle ticari araçlarda yakıt hücresi tabanlı itki sistemi çözümlerinin ön plana çıkacağını düşünüyoruz. Bir yandan bunlar olurken diğer yandan da tabii ki otonom sürüş teknolojileri konusunda faaliyetler kesinlikle hız kesmeden devam edecektir.

Bu konularıda İnceleyebilirsin